Yunancada ‘logos’ kelimesi ‘anlam’ manasına gelmektedir.
Anlam terapisi de diyebileceğimiz logoterapi, Viktor Emil Frankl öncülüğünde
kurulan bir terapi metodudur. Logoterapinin amacı insanı içine düşmüş olduğu
anlamsızlıktan kurtararak, insanın anlam bulmasına yardım etmek ve insanı
yaşamış olduğu ‘varoluşsal boşluk’tan kurtarmaktır.
Logoterapi bireyin hayatındaki anlamı bulmasının birey için
en büyük motivasyon kaynağı olacağını ifade eder.
Logoterapi bireyin yaşadığı olaylar karşısında güçlü bir
duruş sergilemesine yardımcı olur. İçinde bulunduğu durum veya koşullar ne
şekilde olursa olsun bireylerin hayatın anlamını bulabileceğini savunan Victor
E. Frankl, anlam kazandırma yoluyla tedavinin her danışan için gerekli olduğunu
söylemiştir. Bütünsel bir yaklaşım olan logoterapinin depresyon, stres, travma,
bağımlılıklar, kronik ve ölümcül hastalıklar gibi bir çok konuda etkililiği
kanıtlanmıştır.
Logoterapinin ilk adımı hayatın anlamını sorgulatmaktır.
Bireyin kendisini bulmasını istenen hayatın anlamı için birçok kavramdan
bahsedilebilir. Birey için eksiklik gün yüzüne çıkarılır ve bunun onda
hissettirdikleri değerlendirilir. Hayatın anlam kazanması ancak değerler veya
amaçlarla olduğunu söyleyen logoterapi ile eksik olan anlamlar bireye fark
ettirilmeye çalışılır.
Psikoterapi yöntemlerinden birisi olan logoterapi de
karşılaşılan durumları pozitif şeylerle değiştirilme amaçlanır ve kötü
duyguların yerine olumlu duygular entegre edilme sağlanır. Bireyin kendi
kendine sorduğu ve bulduğu cevapları ise değerlendiren uygulayıcı kişinin
logoterapi ışığında hayatındaki diğer anlamları bulmasını hedefler. Negatif
duygulardan uzaklaştırmayı amaçlayan logoterapi uygulayıcı iyimser bir bakış
açısı kazandırmak için sorular yöneltebilir ancak yönlendirme yapmaz ve
bireyden bu iyimser cümleleri duymayı bekler. Matem dönemlerinde olan bireylerde
ise başarıyla sonuçlanan psikoterapi yöntemi logoterapi diğer birçok hastalık
ve problemde de uygulanan terapilerden birisidir.
Stres, depresyon, panik atak, posttravmatik stres
bozuklukları, kanser, anksiyete gibi hayatı olumsuz yönde etkileyen tüm rahatsızlıklarda
etkin rol oynayan logoterapi kişinin negatiflikten uzaklaşmasını sağlayarak
hayatın olumlu yönlerine yaklaşmasını amaçlayarak tedavi eder. Böylece
logoterapi var olan problemde kişinin sahip olması gereken en doğru tutumu ve
davranışı edinmesini kolaylaştırır. Logoterapi uygulayıcısı ise direkt değil
dolaylı yoldan danışana yaklaşarak hayatın anlamlı yanlarının olduğunu ve
güçsüz olmadıklarını ifade etmeye çalışır.
Frankl’a göre hayat her koşulda, hatta en zor ve çekilmez
durumlarda dahi anlam taşımaktadır ve bu anlam her birey için farklıdır.
Logoterapi daha çok insanın ruhsal boyutunun önemli olduğunu ileri süren bir
yöntemdir.
Logoterapi’deki birinci adım hayatı sorgulamaktır. Bireyin
hayatını sorgulayarak, hayatını yaşamaya değer kıldığı anlamının var olup
olmadığını görmesine yardımcı olunur.
Daha sonrasında bireyin anlamı arzulaması sağlanır. Hayatın
anlamının en büyük motivasyon kaynağı olduğunu baz alan logoterapi, bu anlamı
bulmak için bireyi, anlamı aramaya teşvik eder.
Bir diğer temel süreç ise irade özgürlüğüdür. Frankl,
bireyin kararlarını kendisinin verebileceği güç ve kapasiteye sahip olduğunu
ifade eder. Bu yüzden birey yaptığı seçimlerde özgürdür ve seçimlerinin sorumluluğunu
taşımakla yükümlüdür.
İlki paradoksal niyettir. Paradoksal niyette amaç, bireyin
korktuğu durumlarla yüzleşerek başa çıkmasıdır.
İkincisi ise düşünce odağını değiştirmektir. Bu teknikle,
kişinin düşüncelerinin yönünü değiştirerek sorunlarından uzaklaşması sağlanır.
Bir diğer teknik ise tutumların biçimlendirilmesidir.
Danışan için çok zorlu olan bir durumla baş etmesinde kullanılan bu teknikte
amaç, daha önce vermiş olduğu tepkileri irdeleyip yeniden şekillendirmektir.
Son olarak sokratik diyalogtan bahsedebiliriz. Burada amaç
sorularla bireyin yaşamında anlam bulmasını kolaylaştırmaktır.
Anlam arayışı yoluya tedaviyi amaçlayan Logoterapi’nin
kurucusu olan Viktor E. Frankl’e göre her insan her koşulda hayatının anlamını
bulabilir.
Semptomlardan
Uzaklaşmayı Sağlamak: Terapötik aşamalarda amaç bireyin semptomlarıyla
arasına mesafe koymaktır. Kendisine uzaktan bakan birey istenmeyen düşünceleri
ve alışkanlıklarını değiştirebileceğini fark eder. Parodoksik niyet, düşünce
odağını değiştirme ve sokratik diyalog çalışmaları ise kullanılan tekniklerden
bazılarıdır.
Tutumların
Değiştirilmesini Anlamaya Yardımcı Olma ve Değişiklik: Danışanın
tutumlarını değiştirmeyi amaçlayan logoterapi değer yargılarımızı ve
düşüncelerimizi yeniden gözden geçirmeye olanak sağlar. İkinci aşaması
tutumların değiştirilmesi olan logoterapide bireyin başkalarına karşı
düşünceleri de ele alınır ve kişinin kendi düşüncelerini yeniden gözden
geçirmesi sağlanır.
Belirtileri Azaltmak:
Belirtileri azaltmak veya yok etmek için başarılı bir tutum yönetimi
yapılmalıdır. Soktratik diyoalog tekniği ise semptomları keşfetmeyi başarmak
için ve olaylara karşı cesaretlenme için tercih edilir.
Anlamlı Aktiviteler,
Deneyimler ve Tutumlara Yönelim: Aktivitelerden faydalanarak yeteneklere
ulaşılabilir ve tutumlarda etkin olan değerlere yönelim yapılabilir. Danışan
tarafından seçilmesi çok önemli olan logoterapi aktiviteleri tedavi açısından
çok önemlidir. Logoterapi sürecinde anlam terapist ve danışan arasındaki ortak
bir girişimle keşfedilir.
Neredeyse tüm hastalıklarda etkin rol oynamasıyla bilinen
logoterapi, kişinin hayatındaki negatiflikleri uzaklaştırıp, pozitifileri
yakınlaştırarak tedavi eder. Bu tedavi yöntemi özellikle:
Travma
Depresyon
Panik atak
Stres-kaygı bozuklukları
Öfke kontrolü
Anksiyete bozukluğu