Karboksiterapi, cilt altında yağ dokusuna insülin enjektörü
ile karbondioksit gazı enjekte edilmesi işlemidir. Karbondioksit gazı mekanik
olarak yağ hücrelerinin yok edilmesine katkı sağlarken bir yandan da kan
dolaşımını canlandırır. Artan kan dolaşımı ile uygulama yapılan bölgeye bol
miktarda oksijen ulaşmasını sağlar. Bu reaksiyonlar sonucunda dokular düzene
girer ve hücrelerde sıkışan sıvı birikimleri dağılır.
Karbondioksit gazının cilt altı doku içine 30G 'lik (0.3 mm)
bir iğne ile enjekte edilmesi prensibine dayanır. Enjekte edilen gaz,
yakınlardaki doku tarafından emilir (absorbe edilir).
Uygulama ile birlikte;
Cilt altı mikrodolaşımın hızı artar
Karbondioksit gazı kendinin 3 katı kadar oksijeni bulunduğu
ortama çeker
Metabolizmayı hızlandırarak lipolitik etki gösterir
Fazla su atılarak doku ödemi azalır
Doku yenilenmesi uyarıldığı için skar (iz) ve stria (çatlak)
tedavisinde de kullanılır.
Cildin toparlanması ve sıkılaşması uyarılır.
Karboksiterapi Hangi Alanlarda Etkilidir?
Vücudun genelinde güvenle uygulanabilmesine karşın, en
sıklıkla selülit gelişen bölgelerde, yüz ve göz çevresinde, boyun ve gıdı alanında
kendisine yer bulmaktadır. Özellikle son yıllarda genital bölge
karboksiterapisi de uygulanmaya başlamıştır.