Psikoterapi, psiko (Yunanca: psukhē) ve terapi (Yunanca:
therapeia) sözcüklerinden oluşur. Psukhē, ruh ve zihin; therapeia ise iyileştirme
anlamına gelmektedir.
Tedavi ve süreç
hakkında
Psikoterapi, daha olgun ve uygun bir ruhsal denge sağlamak
amacı doğrultusunda zihinsel ve duygusal bozukluk gösteren hastalarla düşünce
ve duygu alışverişi kurularak yürütülen bir tedavi bilim ve sanatıdır.
Türkiye'de Psikiyatristler ve Klinik Psikologlar psikoterapi yaparlar. Genel
bir başlık altında söylemek gerekirse, duygusal çatışmaları çözümleyen, bu
çatışmalardan doğan kaygı ve gerginlikleri, çökkünlükleri azaltan, ruhsal uyum
düzeyini artıran, kişilerarası ilişkileri daha olgunlaştıran tüm teknik ve yöntemlere
psikoterapi denebilir.
Psikoterapi sürecinde terapist ile danışan arasında kurulan
ilişki temel alınarak danışanın yaşadığı sorunlar üzerinde çalışılır. Sadece
psikolojik rahatsızlık yaşayan kişiler değil, hayatının herhangi bir alanında
tıkanıklık yaşadığını hisseden ve yaşamını daha anlamlı bir şekilde sürdürmek
isteyen herkes psikoterapi sürecine girebilir. Psikoterapi, terapistin danışan
adına neyin doğru olduğuna karar vermesi ya da nasıl değişeceğini söylemesi
değildir. Psikoterapist, kendi kuramsal bilgilerini ve uygulama becerilerini
kullanarak; danışanın kendisini tanıması, hayatına dair farkındalıklar
yaşaması, daha sağlıklı ilişkiler kurması ve yeni çözüm yolları geliştirebilmesi
için danışana ışık tutar.
Bütüncül Psikoterapi
Tüm psikoterapi tekniklerinin hangi hastaya ne zaman uygulanacağını
ve bütünü izah etmeye yönelik bu terapi yöntemi farklı teknikleri entegre
etmeyi sağlar. Esneklik sağlayan bu model evrensel uygulamalar için de uygundur
ve pratiktir.
Psikodinamik
Psikoterapiler
Psikodinamik psikoterapiler, yapıtaşı olarak Freud’un klasik
Dürtü Kuramı ve sonrasında da, Ego Psikolojisi, Nesne İlişkileri Kuramı,
Kendilik Psikolojisi, Masterson Yaklaşımı gibi diğer psikodinamik yaklaşımlarla
devam etmiştir. Bu yaklaşımlar; psikopatolojilerin temelinde kişinin 0-6 yaş
arasındaki dönemde yaşadıklarının olduğunu savunur ve serbest çağrışım ve
rüyaların yorumlanması başta olmak üzere bunları irdeler ve temelde hepsi
bilinçdışı kavramına uygulamalarının teorik temelinde yer verir.
0-6 yaş döneminde odaklandıkları alt dönem yaklaşımlara ve
temel aldıkları psikodinamik teoriye göre değişmektedir.
Bilişsel Psikoterapi
Bilginin işlenmesi sürecinde; temel kabullerdeki hatalardan
kaynaklanan işlevi olmayan şematik kavramlar, zamanla olumsuz otomatik
düşüncelere dönüşür. Sonuçta ortaya çıkan düşünsel, duygulanım ve davranış
bozukluklarının sağıtımı bilişsel psikoterapinin alanına girmektedir. Kognitif
terapi olarak da adlandırılmaktadır. Şema terapisi, düşünsel duygulanımcı
davranış terapisi de bilişsel terapiden kaynaklanmıştır
Davranışçı Psikoterapi
Davranışta otomatik modelleme gibi öğrenmeler sonucunda
ortaya çıkan bozukluklarda; duyarsızlaştırma, ödüllendirme gibi çeşitli
teknikler yoluyla davranış değişikliği ya da davranışın frekansında azalma gibi
sonuçlar sağlamaya yönelik terapilerdir.
Bilişsel - Davranışçı
Psikoterapiler
Klinik uygulamalar ve gözlemler psikoterapi süreci içinde,
bilişsel-davranışçı yöntemlerin bir arada kullanılmasının etkin sonuçlar ortaya
çıkarttığını görgül olarak göstermektedir. Günümüzde sıklıkla bu iki method bir
arada kullanılmaktadır.
Varoluşçu Psikoterapi
Varoluşçu Psikoterapi de önemli olan şimdi ve burada
kavramlarıdır. Varoluşçular varolma yolunda kişinin en çok üzerinde durduğu 5
soruyu temel alarak bunlar yoluyla psikoterapiyi yapılandırmışlardır. Yaklaşımın
öncüsü Viktor E. Frankldır ve bu yaklaşımın temellerinden yola çıkarak
logoterapiyi geliştirmiştir.
Sistemik Psikoterapi
Sistemik Psikoterapi Palo Alto'dan Paul Watzlawick ve
arkadaşlarının 1970'lerde geliştirdiği, matematik sistem teorileri, iletişim
teorileri ve aile dizin çalışmalarının temelini olşturduğu, 10-15 seans süreli
ve bir ekip tarafından uygulanan psikoterapi yöntemidir.
Gestalt Psikoterapi
Yaklaşımı
1940'lı yıllarda Fritz Perls, Laura Perls ve Paul Goodman
tarafından geliştirilmiş bir psikoterapi yaklaşımıdır. Geştalt kelimesi
Almanca'da kendine özgü bir bütünlüğü olan şekil, örüntü anlamına gelmektedir.
Bu yaklaşım, her bireyin, doğuştan var olan potansiyellerini açığa çıkarabilme
dürtüsüne sahip olduğu görüşünü benimser. Bireyin kendi özelliklerini ve
potansiyelini fark edip, buna sahip çıkabilmesini ve kendisini
gerçekleştirmesini amaçlar.
Narrative Terapi
Narrative Terapi Avustralyalı Aile Terapisti Michael White
ve Yeni Zelandalı Aile Terapisti David Epson tarafından geliştirilmiş bir
post-modern psikoterapi yaklaşımıdır. Odak noktası, bireylerin yapısal
özelliklerine değil yaşamlarını nasıl anlamlandırıp, yorumladıklarıdır.
Oyun Terapisi
Oyun Terapisi, çocukların psikolojik ihtiyaçlarına ve
psikolojik sorunlarına yönelik bir psikoterapi yöntemidir. Çocukların oyun
üzerinden daha güvenli ve daha işlevsel iletişim kurabildikleri ve bu yolla
kaygı, okul fobisi, travma, hiperaktivite, dikkat eksikliği, alt ıslatma, kaka
tutma, gece terörü gibi birçok sorun için sağaltıcı olduğu hipotezi üzerine
kuruludur.
Avrupa Psikoterapi
Derneği ve Dünya Psikoterapi Derneklerinin ortak psikoterapi tanımı;
"Psikoterapi uygulaması, davranış bozuklukları ve
rahatsızlık durumlarının, ya da psikososyal, ayrıca psikosomatik faktörler ve
nedenlerle ilişkili geniş kişilik gelişimi gereksinimlerinin, bilimsel
psikoterapik metotlar ile, bir veya daha fazla tedavi olan kişilere, bir ya da
daha fazla terapist ile, var olan semptomlarının hafifletilmesi ya da ortadan
kaldırılması, bozuk davranış şekilleri ve tutumlarının değiştirilmesi ve tedavi
edilen bireyin olgunlaşma, büyüme, aklıselimlik ve iyilik süreçlerinin
desteklemek gayesi ile, genel ve özel eğitimlerine dayanarak geniş kapsamlı,
maksatlı ve planlı tedavi ya da terepâtik müdahalesidir."