Skolyoz (omurga eğriliği) omurganın, sağ yada sol yana doğru
eğrilmesi anlamına gelmektedir. Bu eğrilikler C veya S harfi şeklinde olup, 10 derecenin altındaki
eğriliklere spinal asimetri, 10 derecenin üstündeki eğriliklere skolyoz denir. Toplumda yaklaşık % 2-4 oranında görülür. Bunların % 90’ ında
eğrilik hafif olup tedaviyi gerektirmeyebilir.
Omurga eğriliği olan hastaların % 10’ unda skolyoz, tedavi gerektirecek
dereceye ilerler. Düzenli egzersiz yapmak, sırt kaslarını güçlü tutma,
kondüsyonu arttırma ve daha fit olma, skolyoz takibinin ve tedavisinin hemen
her basamağında yer alan vazgeçilmez ögelerdendir.
Bu Durumlarda
Skolyozdan Şüphelenin
Kişinin sırtında veya belinde asimetri var ise,
Omuzları aynı hizada değil ise,
Sırtında kürek kemiklerinden
biri diğerinden daha çıkık veya belirgin ise,
Bir bacak diğerinden
daha uzun ise,
Gövde veya göğüs kafesi bir tarafa kaymış görünüyor ise,
Kişi öne doğru eğildiğinde bir taraf kaburgaları diğer
taraftan daha yüksek ise,
Elbiseleri kişinin üzerinde asimetrik duruyor ise,
skolyozdan şüphelenilmelidir.
Skolyozun en hızlı
ilerleyebileceği dönem yaşamın ilk 5 yılı ve ergenlik ( hızlı boy
uzaması ) dönemidir. Bu dönemlerde saptanan yüksek dereceli eğriliklerin
ilerleme riski daha fazladır. İskelet gelişimini tamamlamış erişkin bireylerde
eğriliğin ilerlemesi o derece hızlı olmamaktadır. O yüzden küçük yaşlarda ve
özellikle ergenliğin hızlı boy atma döneminde skolyoz tanısı almış çocuklar
daha yakından takip edilmelidir. ( 4 – 6 ayda bir ). Skolyozun ilerleyeceğini gösteren en önemli 2 gösterge hastanın yaşının
küçüklüğü ve tanı konulduğundaki
eğriliğin büyük olmasıdır. 20 derece üzeri eğriliklerde birbirini izleyen iki
muayenede eğrilikte omurgada 5 derece veya daha fazla artış olması, 20
derecenin altındaki eğriliklerde ardarda iki
muayenede 10 derecelik artış olması ilerleme olarak düşünülür.
Skolyozdaki eğrilik derecesi
80-100 derece gibi ileri safhalara gelirse kaburgalar ve göğüs kafesinin
şeklini etkileyip göğüs hacmini
daraltabilir.
Buda akciğerlerin gelişimini olumsuz etkileyip solunum yetersizliğine neden olabilir.
Skolyoz Nedenleri
İdiopatik (nedeni
bilinmeyen) skolyoz : Skolyoz
hastalarının % 80 – 85’ I bu gruptadır.
Nöromüsküler skolyoz:
kas–sinir hastalıkları (serebral palsy, siringomyeli, çocuk felci, kas hastalıkları
gibi) nedenli skolyozlar olup bunlarda
solunum sıkıntısı ve duyu kusurlarına daha çok rastlanılmaktadır. Solunum
problemleri, iletişim bozuklukları, duyu kusurları ve epileptik nöbetler gibi
nedenlerden ötürü tedavi sürecinde skolyoz korsesi kullanılmayabilir. Skolyozun
bu türünde cerrahi müdahale için daha küçük yaşlar tercih edilebilir.
Konjelital (doğumsal)
skolyoz: Anne karnındaki çocuğun gelişimi sırasındaki omurga anomalilerine
bağlıdır. Konjental skolyoz ilk yıllarda hızlı bir ilerleme gösterir. Bu
sebeble tedavi süreci küçük yaşlarda cerrahi müdahaleyi gerektirebilir.
Duruş (postür)
bozuklukları, bacak eşitsizliği ve kalça, diz eklemi sorunlarına bağlı
oluşan skolyoz.
Skolyoz Tanısı Nasıl
Konulur ?
Skolyoz tanısı hastanın muayenesi ve sonrasında röntgen
filmi çekilerek yapılır. Ancak skolyoz filmlerinin tüm omurgayı kapsayacak
şekilde çekilmesi gerekir. Aksi takdirde yetersiz değerlendirmeye yol açabilir.
Çekilen grafilerde skolyozun formu ve derecesi belirlenir. Bunun için en sık kullanılan
yöntem Cobb açısıdır.
Cobb açısı ve büyümenin yaşı ile skolyoz takip edilir ve
uygun tedavi yöntemlerine karar verilir. Skolyozun tanısı ve takibinde
radyolojik tetkike sık başvurulduğundan gelişme çağındaki çocuklarda
yumurtalıkların ve göğüslerin kurşun plakalarla korunmasına çok özen
gösterilmelidir. Bazı durumlarda ilerleme sıktır ve tedavide başarı oranı daha
azdır ki bunlar;
Tanının ilk konduğu sırada yüksek derecede eğrilik olması
Hem sırt hem belde çifte eğrilik bulunması
Nöromüsküler skolyoz
Ciddi kontüraktür ve kas kısalığı
Skolyoz tedavisinde amaç omurga eğriliğinin ilerlemesini
durdurmak, azaltmak ve varsa omurga kökenli ağrı sendromlarını tedavi etmektir.
Skolyozun tedavisi kişiselleştirilerek hastadan hastaya değişecek şekilde
titizlikle uygulanmalıdır. Ancak genel olarak bakıldığında skolyoz tedavisinde
4 yol mevcuttur.
Gözlem ve takip : Çocuklarda ve hızlı boy atma dönemlerinde 4
veya 6 aylık periyotlarla izlemek, boy
uzaması tamamlanmış erişkinlerde yılda 1 takip önerilmektedir. Büyümenin
başlamadığı çocuklarda 15 derecenin altındaki Cobb açısı varsa genellikle uzman
takibi önerilir.
Skolyoza özel fizik
tedavi egzersizleri ve rehabilitasyon: Skolyoz hastalarında özel
egzersizlerle hastanın asimetrik duruşunun düzeltilmesi ve günlük yaşam
aktiviteleri sırasında daha düzgün bir postüre sahip olması hedeflenir.
Egzersizlerin temelinde; solunum
egzersizleri, proprioseptif uyarılar ile doğru postürü öğrenmek ve korumak, farklı
denge ve hareket egzersizleri ile eğriliği düzeltmek veya denge ile normal
hareketi sağlamak vardır. Tedavilere yardımcı olarak osteopatik yaklaşımlar
(manuel terapi), stretching (germe-esnetme) ve masaj uygulamaları, pilates
ilave edilir. Ayrıca skolyoza ek olarak bel ağrısı ve kas spazmı gibi omurga
şikayetleri de varsa fizik tedavi ve manuel terapinin faydası olacaktır.
Özellikle 7 yaşından itibaren 15 derecenin üzerinde skolyozu olan çocuklarda
egzersiz programları oldukça etkilidir. Egzersiz programlarında çeşitli
teknikler yanında klasik germe ve güçlendirme egzersizleride uygulanır.
Cobb 20-30 derece olan gelişme çağındaki çocuklarda korse
ile veya dönemine göre korsesiz skolyoz rehabilitasyon programları uygulanır.
Erişkinlerde 30-40 derece açısı olanlar ve ağrısı olanlar da bu programlardan
yarar görür.
Skolyoz tedavisinde öne çıkmış birçok fizyoterapi yaklaşımı
vardır. Vojta terapi, akupunktur uygulamaları ve en çok üzerinde çalışma
yapılan Schroth tedavisi gibi. Fizik tedavi detayları mutlaka
çocuklara ve ailelere durumları ayrıntılı olarak anlatılmalı
ve yapılması gerekenler konusunda gerekli işbirliği sağlanmalıdır. Bu
programların bir kısmı yoğun olarak uygulanabildiği gibi haftada 3-4 günlük
seanslar da sürdürülebilir.
Cobb açısı 15-20 derece olanlarda özel skolyoz egzersizleri
ve rehabilitasyon programları sürdürülmelidir. Cobb açısı 25 derecenin üzerinde
olan çocuklar için yoğunlaştırılmış skolyoz rehabilitasyon programları
uygulanmalıdır.
Büyümenin ilk belirtilerinin göründüğü yani kıllanma, ses
değişikliği, boy uzamasının artması, kızlarda göğüs gelişiminin başlaması veya
adetin görüldüğü ergenlik döneminde çok dikkatli olunmalı ve mutlaka çocuklar
tedavi altına alınmalıdır. Bu çocuklarda eğrilme hızı ve riski daha fazla
olduğundan Cobb açısının derecesinden ziyade progresyon yani ilerleme riski
hesaplanmalı ve tedaviler buna göre planlanmalıdır.
Yoğunlaştırılmış (Intensive) skolyoz rehabilitasyonu
programlarında merkeze çeşitli yerlerden yönlendirilen hastalar 4-6 hafta
süresince ve günde 4 saatlik yoğun egzersiz programlarına katılır.
Grup egzersizleri olarak planlandığında; hastaların eğrilik
yönleri, dereceleri ve yaşları benzer olanlar aynı gruplarda çalıştırılır.
Gerektiğinde hastalar için bireysel programlar da yürütülür. Egzersizlerin
temelinde; solunum egzersizleri, proprioseptif uyarılar ile doğru postürü
öğrenmek ve korumak, farklı hareket egzersizleri ile eğrilik tarafını düzeltmek
ve tekrar denge ve normal hareketi sağlamak vardır
Korse tedavisi :
Eğriliği 25-45 derece arasında olan ve büyüme potansiyeli olan kişilerde
uygulanır. Progresyon riski yüksek çocuklar fizyoterapi ve rehabilitasyon
uygulamaları yanında mutlaka korse kullanmalıdır. Korse tedavisi büyümenin
durumuna ve eğrilmenin derecesine göre günde 16 saat ile 23 saat arasında ve
büyüme tamamlanana dek devam ettirilmelidir.
Korse tedavisine omurga büyümesi bitene kadar devam edilir.
Korse seçimi takip eden doktor tarafından yapılır ve hastaya özel olmalıdır.
Hastaya uygun ve doğru korseyi üretecek, uzmanlığı ve deneyimi olan teknikerler
skolyoz tedavisi ekibinde yer alır. Yani skolyoz tedavisi,
hekim-fizyoterapist-tekniker-aile ve çocuk (hasta) ile birlikte bir ekip
çalışması gerektirir.
Korse tedavisinin başarısız olduğu ve ilerleme riski yüksek
bireyler ile Cobb açısı 50 derece üzerinde olanlarda cerrahi tedavi
uygulanabilir.
Cerrahi tedavi :
45-50 derecenin üzerindeki eğriliklerde, egzersiz ve korse tedavisine rağmen
skolyoz derecesinde artışı devam eden veya ilerleyeceği öngörülen durumlarda
uygulanır. Ameliyata sadece grafideki Cobb açısına bakarak değil, hastanın
psikolojik ve sosyokültürel durumu da değerlendirilerek karar verilmelidir.
Ayrıca ergenlik döneminde ortaya çıkan skolyozlar genelde kalp-akciğer
sistemine zarar verecek noktaya gelmez. Skolyoz tedavisi olurken hasta ve
ailesinin, hekimleri ile uzun yıllar
iletişim içinde olacaklarını, skolyoz tedavisinin uzun soluklu bir takip
gerektirdiğini unutmamaları gerekir.