Çeşitli aletler kullanılarak bel ve boyun çekme hareketlerinin yanı sıra baskı,
traksiyon ve manipülasyonların uygulandığı fizik tedavi yöntemidir.
Mekanotransdüksiyon,
doku hücrelerinin mekanik yüklenmeleri algıladığı ve bu yüklenmelere cevap
verdiği fizyolojik bir süreçtir. En basit örnek olarak kemik dokusunun aralıklı
yüklenmeler ile güçlenmesi verilebilir.
Mekanotransdüksiyon,
3 fazda incelenebilir.
1.Mekanik Yüklenme;
Direkt ya da indirekt olarak hücreleri uyaran etki, hücre içi ve hücreler arası
çeşitli kimyasal sinyallere dönüşür.
2.Hücre-Hücre
İletişimi; Hücreler birbiriyle iletim halindedir. Bir hücre direkt olarak
uyarılmasa bile, aynı bölgedeki başka bir hücrenin uyarılması onu da etkiler.
3.Efektör Hücre
Cevabı
Özetle; mekanotransdüksiyon da solunum ya da dolanım gibi
sürekli devam eden bir fizyolojik süreçtir.
Örneğin bir kemik dokuyu düşünün, osteositler yüklenmeleri
algılarlar. Aktivite, ya da yüklenme, olmadığı zaman mekanotransdüksiyon
sinyali zayıftır, bu sebeple de konnektif doku kayıpları görülür(osteoporoz
gibi).
Dokunun normal maruz kaldığı yükün üzerinde bir yüklenme
yapıldığı zaman ise, yine mekanotransdüksiyon yoluyla doku stimüle edilmiş olur
ve vücut bu yüklenmeye protein sentezi ile yeni doku eklemeyle (daha geniş,
güçlü kemikler gibi) adapte olur.
Mekanoterapi: Mekanotransdüksiyonun Uygulanması
Fiziksel
inaktivitenin günümüzün en büyük halk sağlığı problemlerindendir.
Mekanoterapi, egzersizin doku iyileşmesi için
kullanılmasının hücresel kökenini açıklarken aynı zamanda yaralanmış doku ve
sağlıklı dokunun egzersize farklı cevaplar verebileceğini hatırlatıyor.
Klinik Çalışmalar
Tendon;
Dinamik ve yüklenmelere cevap veren bir dokudur.
Canlı doku ve kadavralarda yapılan çalışmalar, yüklenme ile
insulin benzeri büyüme faktörünün (IGF-I) salınımının arttığını göstermektedir.
Bu da hücre proliferasyonu ve matrix yeniden şekillenmesini sağlamaktadır.
Son zamanlarda yapılan çalışmalar ek olarak başka büyüme
faktörlerinin ve sitokinezin de bu süreçte rol aldığını öne sürmektedir.
Aşil tendinozisinde eksentrik egzersiz tedavisi ile tendon
dokusunun normalleşmesi, tendonun yaralanma sonrası kontrollü yüklenmeye
oldukça olumlu tepki verdiğini göstermektedir.
Kas;
Kastaki mekanoterapi etkisi, hızlı bir şekilde ‘Doku Onarım Faktörü’ (Mechanogrowth factor, MGF) salınımının artmasıyla ortaya çıkmaktadır. Bu faktör, uydu hücreleri active ederek kas hipertrofisi sağlar.
Skar dokunun stabilize olması için belirli bir süre doku
dinlendirilmeli, sonrasında kontrollü yüklenmeye başlanmalıdır.
Dokuyu yüklemenin diğer faydaları ise, miyotüplerin
yenilenmesi, daha hızlı ve tamamen rejenerasyon ve miyotüp atrofisinin en aza
indirilmesi olarak sıralanabilir.
Eklem Kıkırdağı;
Tıpkı diğer kas-iskelet dokuları gibi eklem kıkırdağı da
mekanik yüklenmeye hassas hücreler barındırır (kondrositler).
Patellar kıkırdak defekti ile diz ağrılı hastalarda ‘Devamlı
Pasif Hareket (CPM)’ uygulamasının tedavi etkinliğini artırdığı gösterilmiştir.
Ancak, direkt doku cevabını değerlendiren çalışmalara halen ihtiyaç duyulmakta.
Kemik;
Osteositler, kemikteki yüklenmeyi algılayan temel
hücrelerdir.
Distal radius kırığı iyileşmesinde, standart immobilizasyon
süreci ve kavrama egzersizleri ile ek olarak kompresyon (Pnömatik kompresyon
cihazları) ile dokuya yükleme yapıldığında; immobilizasyon süreci sonundaki
kuvvet ve eklem hareket açıklığının daha fazla olduğu bulunmuştur. Üstelik bu
fark, yaklaşık 10 hafta boyunca devam etmiştir.