Gövde, kol ve bacaklardaki çeşitli kısımlara zorla
yaptırılan hareketlerle destek ve hareket aygıtlarındaki (kemikler, bağlar,
eklemler, kaslar, sinirler) bazı hastalıkları tedavi edebilmektedir.
Sinirlerden gelen felçlerde, eklem ankilozlarında ve genellikle
bütün yeniden eğitme tedavilerinde uygulanabilecek tek metot kineziterapidir.
Aktif kineziterapide hastanın bir çaba harcaması gerekir. Yani hasta hekimin
gözetimi altında, kendisinden istenilen hareketleri yapmayı dener. Ardından da
hareketleri kendisi yapmaya çalışır. Hekim ona ancak, vereceği bilgiler,
söyleyeceği sözlerle yardımcı olur. Kineziterapi, travmalardan ileri gelen
eklem oynamazlıklarının, kas atrofilerinin, felçlerin tedavisinde önemli bir
yer tutar. Mekanoterapiye olan üstünlüğü, hekimin dozu istediği gibi
ayarlayabilmesi ve hastada görülen iyilikleri daha rahatlıkla takip
edebilmesidir. Kineziterapi sonradan mekanoterapi ile tamamlanabilir.
Kineziterapinin, iyileştirici ve önleyici etkileri sayesinde
çağdaş tedavide önemli yeri oldu. Değeri ancak son yıllarda anlaşıldı. Gün
geçtikçe uygulama alanı genişledi. Bu konuda ortopediyi, travmaları,
romatizmaları; solunum, kas, dolaşım, mide-bağırsak, sinir sistemi
hastalıklarını; psikiyatriyi ve ağrısız doğumların gördüğü gitgide artan rağbet
dolayısıyla ebe hekimliğini de anmadan geçmemek gerekir. Klasik tedavi
metotlarının (Ling, Hebert) yerini bugün daha mükemmelleri aldı
(kinebalne-oterapi, gevşeme ve dinlenme teknikleri, puliterapi, işle tedavi).
Bu metotlar sayesinde kineziterapi, hastaya verilen herhangi bir ilâç kadar
değer kazandı.
Merkezimizin uzmanlık alanı non-enfekziyöz kas-iskelet
sistemi hastalıklarının tedavisidir. Başarı ile tedavi ettiğimiz hastalıklar
listesinde yaklaşık 40 farklı rahatsızlık türü mevcuttur. Söz konusu hastalıkların
tedavisi, hiçbir ilaç ve cerrahi girişim uygulanmaksızın tamamen fiziksel
egzersiz yöntemi ile uygulanmaktadır.
Genel olarak değerlendirecek olursak kineziterapi esasında
fizik tedavinin temelini oluşturan bilimsel ve yöntemsel prensiplerin geliştirilip
çok daha yoğun sportif antrenman yöntemleri ile birleştirilmesidir.
Şöyle ki: İnsan bünyesine optimum etki sağlar;
Efor (fiziksel yük) dozu daha hassas ayarlanır.
Ağırlık çalışması yönteminin kullanılmasının sonucunda güçlü
bir tedavi etkisi sağlayan ve aynı zamanda hasta açısından emniyetli olan bir
yöntem geliştirilmiştir. Egzersiz aletleri ile yapılan özel iyileştirici
hareketler en ağır patolojik olguların tedavisinde bile etkili olup, sonuçlar
şaşırtıcıdır. Oysa ki daha önce imkansız kabul edilirdi.
Bugün hastalarımızın %97’den fazlası durumlarında önemli ölçüde iyileşme kaydediyor, 2-3 ay süren esas tedavi küründen sonra “normalden farksız” hale gelmeyi başarıyorlar.
Kineziterapi Yöntemi İle Uygulanan Tedaviler
Disk hernisi (omurga fıtığı),
Osteokondroz,
Koksartroz (kalça kireçlenmesi),
Gonartroz (diz eklemi kireçlenmesi),
Donuk omuz,
Ankilozan Spondilit,
Romatoid artrit,
Duruş bozuklukları
Kineziterapi Yöntemiyle Tedavi Edilen Hastaların Karşılaştığı Zorluklar
Çaba sarfetmeniz gerekmeden sonuç alacağınızı vadeden kimselere inanmayınız. Tedavi sürecinde hastanın katılımı büyük önem arz eder: seansları düzenli uygulaması, hekim ve eğitmenin talimatlarına uyması, sonuca bilinçli olarak ulaşmayı hedeflemesi, ağrı korkusunu yenmesi ve önceki tedaviden dolayı uğradığı hayal kırıklığını yenmesi gibi.
Koltuk değneklerinden, ilaçlardan, ameliyattan vazgeçip, birçok avantajdan yararlanmanız mümkün olacak:
Hastalığın kaynağına (sebebine) etki;
Kalıcı tedavi sonucu;
Yan etkinin yokluğu ve birçok avantaj daha.
Fakat tüm bunları başarmak hastanın kendi hayatından sorumlu olma bilinci ile yaklaşmasına bağlıdır. Bu kesinlikle “insani” bir tedavi yaklaşımıdır. Bunu başarabilenler, kas-iskelet sistemi hastalıkları tehlikesini geride bırakıp sağlıklı bir yaşama başlarlar.
İlaç veya ameliyat aracılığı ile gerek insanlar, gerekse de hayvanlar tedavi edilebilir. Kineziterapi yalnızca insanda uygulanabilir. Bu da, daha yüksek bir tedavi etkisinin kanıtıdır. En iyi sonuçlar ise ilgili istatistik verileri ile belgelenmektedir.