Drama terapisi,
terapötik hedeflere ulaşmak için drama ve tiyatro süreçlerinin kullanılmasıdır.
Dramatik süreçlerin özellikleri, hastaların yaşamlarındaki
sorunlu konuları tanımlamalarına ve baş etmelerine yardımcı olmanın alternatif
yollarını keşfetmeleri amacıyla kullanılır.
Drama terapisi, aktif ve deneyimsel olan somutlaşmış bir uygulamadır. Bu yaklaşım, katılımcıların hikayelerini anlatmaları, hedefler belirlemeleri ve sorunları çözmeleri, duygularını ifade etmeleri veya katarsis elde etmeleri için bağlam sağlayabilir. Drama yoluyla, içsel deneyimin derinliği ve genişliği aktif olarak keşfedilebilir ve kişiler arası ilişki becerileri geliştirilebilir.
Drama Terapisi Nasıl Çalışır?
Drama terapisi, insanların anlamlı değişiklikler yapmasına
yardımcı olmak için oyun, somutlaştırma, yansıtma, rol, hikaye, metafor,
empati, mesafe koyma, tanıklık etme, performans ve doğaçlama kullanır.
Bir drama terapisti önce katılımcının ihtiyaçlarını
değerlendirir ve ardından bu ihtiyaçları en iyi şekilde karşılayabilecek
yaklaşımları ortaya koyar. Drama terapisi, bireysel ve grup ihtiyaçlarına,
beceri ve yetenek seviyelerine, ilgi alanlarına ve terapötik hedeflere bağlı
olarak birçok biçim alabilir.
Drama Terapisi
Oturumunun Basamakları
Isınma ve odaklanma /Ana etkinlik/ Rolden çıkarma/ Bitiriş
Drama Terapisinde
Kullanılan Teknikler:
Ritüeller, rol oynama, doğaçlama, kukla, mask, sorunların
dramatik olarak kurgulanması, senaryolaştırma, kişileştirme, taklit etme,
hayat-drama bağlantısı, hikaye anlatımı ve canlandırma içerebilir.
Birçok drama terapisti, terapötik ve yaratıcı süreci
zenginleştirmek için metin, performans veya ritüelden yararlanır. Drama
terapisinin teorik temeli drama, tiyatro, psikoloji, psikoterapi, antropoloji,
oyun ve etkileşimli ve yaratıcı süreçlerde yatmaktadır.
Drama terapisi pek çok bağlam içinde kullanılmaktadır: Çocuk
ve ergenlerin tedavisinde, demans ve Alzheimer hastalarının hayata uyumunda ve
benlik bilincinin kuvvetlendirilmesinde, yeme bozukluklarında, bağımlılıkta,
post-travmatik stres bozukluğu, cinsel istismar alanları bunlardan bir kaçıdır .
Bireysel yada grup terapisine uygun olan bu yöntemde mutlaka
bir kolaylaştırıcı yada drama terapistin rehberliği gereklidir. Dramatik
yansıtma vasıtasıyla, hastanın içsel çatışmaları –role girme gibi tiyatro
tekniklerinin yardımıyla- dışa vurulur. Değişim, iç dünyanın dışa vurulmasının
neden olduğu yeni bir perspektifle ortaya çıkar. Ancak mesafelenme iki açıdan
önemlidir. Metaforik yada sembolik bir yolla canlandırma yada rol oynamayı
içeren estetik mesafe, konuşulması zor olan hassas konuların işlenmesinde
yararlı bir araç olur. Öyküyü bağlamından kopmadan araştırmayı sağlayan bir
güvenlik ağı oluşturur. Diğer bir yol da, role mesafelenmedir. Yani kişi
canlandırdığı kişi olmaz, o kişinin yaşadıklarını oynayan birisi olur, bu
sayede oynanan rolle özdeşleşip, yansıtabilir.(!)
Bedenin de bir hafızası olduğu için, bir rolü oynarken bedenin yansıttıkları, sözlü psikoterapide su yüzüne çıkandan çok daha fazla ipucu verebilir. Gerçeklik ve fantezi arasındaki ilişki de drama terapide tekrarlayan temalardan birisidir. Neyin gerçek neyin fantezi olduğu sorusunun karşılığı, kurgusal bir sahne üzerinde «gerçek» duygular ve olayların canlandırılmasıdır. Hastalar çoğunlukla yaşam deneyimlerini drama terapisi sahnesine getirmeye ihtiyaç duyarlar. Bu sahnede deneyimledikleri yaşantılarını da, gerçek yaşamlarına aktarabilecekleri deneyimler olarak düşünebiliriz. Phil Jones’un söylediği gibi bu sayede drama terapisi yaşamdan kaçmanın değil, tam tersi yaşamın tiyatrosu haline gelir.