Kanser hastalıklarının tedavisine yönelik proton terapisi,
ışın tedavisinin modern ve çok hassas bir şeklidir ve fiziksel özellikleri
nedeniyle sağlığı koruyucu ve etkili sayılmaktadır. On yıllardır tüm dünyada
kullanılır. Teknik ilerleme ve büyüyen yatırımlar sayesinde proton terapisi
giderek daha fazla alanı kaplamakta ve daha çok endikasyonda kullanılmaktadır.
Proton terapisi parçacık özelliği olan bir ışın çeşididir.
En büyük özelliği tümörün arkasında kalan normal dokuların çıkışında olan
radyasyon dozunun sıfıra yakın olarak ayarlanabilmesidir. Ancak radyobiyolojik
olarak dokuda ve tümörde yarattığı etki alışılagelmiş foton tedavilerinden
farklıdır.
En büyük dezavantajı çok pahalı maliyeti ve etkinliğinin
ancak bazı doku ve tümör tiplerinde kısmi üstünlük sağlayabilmesidir. Bu
cihazların kurulum maliyetleri, idame bakım maliyetleri hayli yüksektir. Tedavi
maliyetleri de bu durumun sonucu olarak çok yüksektir. Japonya, ABD, İngiltere
gibi gelişmiş ülkelerde bulunmaktadır. Birçok gelişmiş ülkede sağlık
sigortaları geri ödeme kapsamına alınmamaktadır.
Proton terapisinin en sık kullanıldığı alan çocukluk çağı
tümörleridir. Çocukluk çağı tümörlü hastalarda sağkalım ve uzun yaşam
beklentileri erişkinlere göre çok daha yüksektir. Gelişme çağındaki bu hastalarda radyoterapiye
bağlı görülebilecek yan etkiler ve ikincil kanserler daha fazla önem
kazanmaktadır. Foton tedavisinde ışınlama alanı dışında kalan dokuların aldığı
düşük dozlar nedeniyle nadir görülebilen ikincil kanser riski mevcuttur. Proton
tedavisinin fiziksel özellikleri nedeniyle bu risk minimum düzeye inmektedir.
Bu özellikleri nedeniyle proton tedavisi medulloblastom, beyin sapı gliomları,
rabdomyosarkom, retinoblastom gibi tümörlerin tedavisinde daha fazla tercih edilmektedir.
Erişkinlerde ise çok çeşitli tümörde çalışmalar sürmekte
olup, cerrahisi zor olan ve beyin sapı ve omuriliğe yakınlığı nedeniyle foton
ışınları ile yüksek dozda radyoterapinin verilemediği, kafa tabanı yerleşimli kordomalar ve kondrosarkomların
ışınlanmasında proton tedavisi avantaj sağlamaktadır. Baş-boyun tümörleri, akciğer, beyin,
pankreas, prostat ve diğer bazı tümörlerde de proton tedavisi sınırlı düzeyde
ve seçilmiş olgularda kullanılmaktadır.
Proton tedavisi,
ikinci defa aynı bölgenin ışınlanmasını gerektiren durumlarda da çevre
dokuları ve organları koruma özelliği ile önemli bir avantaj sağlamaktadır.
En sık kullanıldığı hastalık grupları; baş-boyun tümörleri, prostat tümörleri, çocukluk çağı tümörleri ve karaciğer tümörleridir.