Paranoid kişilik bozukluğuna sahip kişiler, var olan şüphe ve güvensizliklerini belirli bir mantık çerçevesinde kurarlar. Paranoyak olarak adlandırdığımız kişi karşısındakini etkileme gücüne sahiptir. Böylece rahatsızlık başka insanlar tarafından zor anlaşılır. Paranoid kişilik bozukluklarının şu şekilde sıralayabiliriz:
İnsanlara güvenmek konusunda şüphecidirler. Paranoid kişiler kendi hayatları ile ilgili bilgi vermek istemezler . Güven konusunda problemleri oldukları için kendi aleyhinde kullanabileceklerini düşünürler.
İnsanlarla yakın ilişki kurmazlar. Dostluk ve arkadaş kavramlarına fazla inanmazlar. Başkalarının kendilerini kandırabileceği ve sömüreceği düşüncesiyle insanlara şüphe ile yaklaşırlar. Örneğin eşlerinin ya da sevgililerinin bile onları aldatabileceğini sadakatsiz olduklarını düşünür ve bu düşünceye kapılırlar.
Kendilerine karşı yapılan hataları affetmezler ve kin tutarlar.
İnsanlarla konuştuklarından yaşadıklarından her ifadesinden gizli anlamlar çıkarabilirler. Her sözü kendilerine tehdit olarak algılarlar. Kimsenin görmediği davranışlara anlam yükleyip fark edip, agresif bir tavır sergileyerek intikam almaya çalışabilirler.
Nevrotik bir ruh haline sahiptirler.
Eşleştirilmeye katlanamaz ve tahammül edemezler. Her zaman haklı olduklarını düşünürler. Bu yüzden problemler karşısında kendilerini sorumlu olarak görmezler. Bu sorumluluğu zaaf olduklarını düşünürler.
Paranoid bozukluk sebebiyle aşırı şüpheci olan kişiler hiçbir duygu, düşünce ve sırlarını başkalarıyla paylaşmazlar. Eğer çevresindeki herhangi biriyle sırrını paylaştıysa, anlattığı kişinin bunu kendi aleyhine kullanabileceği şüphesi ile etrafta bunun delilini arar. Bu durumun kendisine yönelik bir tehdit oluşturduğuna inanır.
Aile çevresini her zaman vefasız olarak görürler. Kendisine yapılan iyilikleri ve olumlu davranışları görmezden gelen paranoyak kişi, ailesi ile yaşadığı en küçük sorunda dahi onları suçlar ve ilişkilerini koparır.
Önemsenmemeye ve görmezlikten gelinmeye katlanamazlar. Genelde bu davranışa öfke ve saldırı ile karşılık veririler.
Genel olarak hayatlarında rahat değildirler. Sürekli güvensizlik ve endişe hâkimdir. Şüphe duygusu yoğun olarak yaşadıkları için yaşadıkları çevrede her şeye karşı temkinli olmalarına sebep olur.
Etraflarındaki her şeyi kontrol etmek isterler. Böylece kendilerini güvende hissedebilecekleri düşüncesi hakimdir. İnsanlara karşı aşırı eleştirel davranırlar; ama kendilerinin eleştirilmesi karşısında tahammülsüzdürler.