Kabul ve Bağlılık Terapisi Nedir?

Kabul ve Bağlılık Terapisi Nedir?

Kabul ve Bağlılık Terapi Nedir?

Kabul ve bağlılık terapisi (ACT), geleneksel davranış terapisi ve bilişsel davranışçı terapiden kaynaklanan, psikoterapiye yönelik eylem odaklı bir yaklaşımdır. Kişiler, içsel duygularından kaçınmayı, inkâr etmeyi ve bunlarla mücadele etmeyi bırakmayı öğrenir ve bunun yerine, bu daha derin duyguların, yaşamlarında ilerlemelerini engellememesi gereken belirli durumlara uygun tepkiler olduğunu kabul ederler. Bu anlayışla danışanlar, hayatlarında neler olup bittiğine ve bu konuda ne hissettiklerine bakılmaksızın, sorunlarını ve zorluklarını kabullenmeye ve davranışlarında gerekli değişiklikleri yapmayı taahhüt etmeye başlar.

Kabul ve kararlılık terapisi, davranışçı terapi yöntemlerinden birisidir. Eyleme geçme ve yaşam amacıyla ilgili soruların cevabını bulma yolunda ilerlemeyi amaçlar. Bireylerin yaşamdaki serüvenlerini nasıl değerlendirmek istediklerine dair ipuçları sunmayı hedefleyen psikolojik bir yaklaşımdır.

Dolu dolu ve anlamlı bir hayat için destekleyici olan ACT (kabul ve kararlılık terapisi), yaşamdaki acılara karşı da dayanıklı ve tarafsız bir görüş kazandırmayı amaç edinir.

Kabul ve kararlılık terapisinin odaklandığı temel alanlar şunlardır:
• Düşüncelerle kaynaşma

• Yaşanan deneyimi değerlendirme

• Deneyimden kaçınma

• Davranış için gerekçe sunma

• Davranışları kabul etme ve yaşanan anda olma

• Değer verdiğin bir yol seç

• Harekete geç

Kabul ve kararlılık terapisinde bireyin değerleri doğrultusunda eyleme geçmesi amaçlanır. Amaç değerlere uygun bir yaşam seçebilmek için gerekli becerileri öğrenmektir. Değerler her bireyin kendine özgüdür. ACT’taki amaç değerlere uygun işlevsel davranışları seçmek ve bunları uygulamaktır. Modelde bahsedilen davranışlar şimdiki zamandadır. Yani eylemi gerçekleştirirken amaç yaşanan anda var olan duygu ve düşüncelerle temas etmek, bunları olduğu gibi kabul etmektir. ACT yaklaşımında bireylerin an ile temaslarını geliştirmek için farkındalık becerileri de geliştirilmeye çalışılır. Ayrıca var olan değerlerle temas etmeyi engelleyen içsel deneyimlerle de doğru bir biçimde ilişki kurmayı geliştirme hedeflenir

Kabul ve Bağlılık Terapisi Teknikleri Nelerdir?

Bilişsel davranışçı terapiden farklı olarak, kabul ve kararlılık terapinin amacı, rahatsız edici bilişsel çarpıtmalar, duygular veya dürtüler gibi hoş olmayan içsel deneyimlerin sıklığını veya şiddetini azaltmak değildir. Bunun yerine amaç, bu deneyimleri kontrol etme veya ortadan kaldırma mücadelenizi azaltırken, aynı zamanda normal sosyal etkinlik ve aktivitelere katılımınızı artırmaktır.

ACT tedavisinin süreci altı bileşen içerir:
• Kabullenme: Bu, içsel düşüncelerinizin ve duygularınızın, onları değiştirmeye veya görmezden gelmeye çalışmadan gerçekleşmesine izin vermek anlamına gelir. Kabullenme aktif bir süreçtir.

 Bilişsel ayrışma: kendinizi içsel deneyimlerinizden ayırma sürecidir. Bu, düşünceleri basitçe, zihninizin onlara kattığı önemden arındırılmış düşünceler olarak görmenizi sağlar.

• Bağlam olarak benlik: Bu, kendiniz hakkındaki düşüncelerinizi eylemlerinizden ayrı olarak görmeyi öğrenmeyi içerir.

• Mevcut olmak: ACT, çevrenize karşı dikkatli olmanızı ve dikkatinizi içsel düşünce ve duygulardan uzaklaştırmayı öğrenmenizi teşvik eder.

• Değerler: Bunlar, yaşamınızda sizi harekete geçirecek kadar önemli olan konseptlerdir.

• Bağlılık: Bu süreç, terapide kapsanan ilkelere dayalı olarak davranışınızı değiştirmeyi içerir.

ACT terapisi sırasında terapistiniz bu kavramları hayatınıza nasıl uygulayacağınızı öğrenmenize yardımcı olacaktır. Size kabullenmeyi ve bilişsel ayrışmayı nasıl uygulayacağınızı öğretebilir veya düşünce ve duygularınızdan farklı, kendinize dair farklı bir tarafı tanımanıza yardımcı olabilirler.

Kabul ve Kararlılık Terapisi Hangi Durumlarda Kullanılır?

ACT’ nin isminden de anlaşılacağı gibi temel mesajı kişisel kontrolünün dışındakileri kabul et ve hayatını zenginleştirecek davranışları devam ettirmede kararlı oldur. ACT’ ye göre hayat kalitesi öncelikle ana odaklı ve değerler odaklı eylemlerle ilgilidir ve bu durum da ne kadar fazla semptoma bağlı olduğumuzdan bağımsız bir durumdur. Yani ACT’ nin hedefi semptomların azaltılması değil, ana odaklı değerler doğrultusunda devam eden bir hayat biçimine ulaşmaktır. Ana hedef olmasa da semptomlar zaman içinde kaybolur. Danışanlara mindfulness egzersizlerini öğrettiğimizde amacımız semptomları azaltmak değil, semptomlarla olan ilişkisini değiştirmesini sağlayacak köklü bir değişim başlatmaktır. Semptomların azalması da sürece destek olumlu bir etkendir.

Kabul ve kararlılık terapisinin uygulandığı alanları aşağıdaki şekilde sıralayabiliriz,
• Depresyon

• Anksiyete

• Stres yönetimi

• Yeme bozuklukları

• Kendine zarar vereme

• Okb

• Şizofreni

• Sigara bırakma

• Şeker hastalığının kontrol altına alınması

• Kronik ağrı

• Madde bağımlılığı

Yukarıdaki durumlarda kabul ve kararlılık terapisinin etkili olduğu ve başarılı sonuçlar alındığı kanıtlanmıştır.

Yorumlar

YORUM YAPMAK İÇİN GİRİŞ YAPIN