Tansiyon ya da kan basıncı, kalbin kanı pompalarken damar duvarın oluşturduğu basınca denilmektedir. Basıncın istenilen değerler üzerinde olması durumu hipertansiyon olarak adlandırılır. Damarın içindeki kanın damar duvarına yaptığı yüksek basınçtır.
Hipertansiyonun uzun dönemde kanın damar duvarlarındaki etkisi damarın iç yüzeyinde hasara yol açar. Yüksek tansiyon nedeniyle organları besleyen damarlarda tıkanma, genişleme veya yırtılma meydana gelebilir. Hipertansiyon organlara giden kan akışını bozarak organ yetmezliklerine sebep olabilir.
Kan basıncı; kalbin kanı pompalarken oluşturduğu basınç “sistolik (büyük tansiyon)” ve kalbin kan pompalamaya ara verdiği dönemdeki basınç “diastolik (küçük tansiyon)” olarak iki farklı değerden oluşur.
Büyük tansiyon için normal kan basıncı değerleri 120-129 mmHg,
Küçük tansiyon için 80-84mmHg olmalıdır.
Sınırda normal değerler ise; büyük tansiyon için 130-139 mmHg; küçük tansiyon için 85-89 mmHg’dir.
Hipertansiyon, sistolik kan basıncında 140 mmHg ve üzeri; diastolik kan basıncında 90 mmHg ve üzeri olarak kabul edilir.
Sağlıklı ve herhangi bir sağlık sorunu olmayan 20-30 yaşlarındaki birinin tansiyon değerleri bu şekilde çıkması gerekir. Bu sınırları geçmemesi için dikkat edilmelidir.
Yüksek Tansiyonun Sebepleri
Aşırı kilolu olmak
Çok fazla tuzlu yiyecekler tüketilmesi
Fazla fiziksel aktivite yapmamak
Ailede hipertansiyon olması genetik yatkınlık etkilidir.
Stresli yaşam tarzı
Yeterince uyku alamamak
Aşırı alkol kullanımı
Böbrek hastalıkları
Diyabet, kolesterol seviyelerinin yüksek olması
Fiziksel aktivitenin az olması hareketsiz kalmak
Magnezyum, potasyum ve kalsiyumdan yetersiz beslenmek
Doğum kontrol hapları, bazı ağrı kesiciler kullanımı
Pulmoner Hipertansiyon Nedir?
Pulmoner hipertansiyon demek, akciğer damarının tansiyonunun yükselmesi demektir. Pulmoner, akciğer demektir.
Hipertansiyon kalpten akciğere ve vücuda kan götüren atardamarlardaki basıncın yüksek olmasıdır. Kalbin sağ tarafından çıkan ve kirli kanı temizlenmesi için akciğere götüren atardamar akciğer atardamarıdır. Pulmoner arteriyoller ve kılcal damarlar olarak adlandırılan akciğerdeki küçük damarlar daralır tıkanır. Bu, kanın kalpten akciğere gönderilmesini zorlaştırır ve akciğerlerin atardamarlarındaki basıncı arttırır. Basınç arttıkça, kalbin alt sağ odacığı akciğerlerinize kan pompalamak için daha fazla çalışmalıdır. Bu durum sonuç olarak kalp kasının yorulmasına, zayıflamasına ve bozulmasına neden olacaktır.
Bu damardaki kan basıncının normalden yüksek olması durumuna da pulmoner hipertansiyon denir.
Pulmoner hipertansiyonun belirtileri şunlardır:
Ayak bileklerinde, bacaklarda, karında şişlik ve ödem
Günlük rutin aktiviteleri yerine getirmekte zorlanma
Yorgunluk
Sersemlik veya baş dönmesi
Yarış kalp atışı
Nefes darlığı
Düzensiz veya düzensiz kalp atışları (kalp çarpıntısı)
Karın, bacaklar veya ayak bileklerinde şişme veya ağrı
İştah kaybı
Göğüs ağrısı
Dudaklarda veya deride lekelenme veya mavimsi bir renklenme
Halsizlik ve çabuk yorulma
Göğüs ağrısı
Öksürük
Çarpıntı
Bayılma