Depresyon, hastaların
hislerini, düşüncelerini ve davranışlarını etkileyen ve bütün bunlara bağlı
olarak bir takım duygusal ya da fiziksel problemler oluşmasından neden olan
hastalıktır. Gündelik yaşama dair aktiviteleri yapmakta zorlanma ve hayatın
yaşamaya değmiyor olduğuna dair düşüncelere kapılmaya da neden olabilmektedir.
Depresif ruh hali, karamsarlık,
iştah bozukluğu, uykusuzluk, odaklanama, ilgi kaybı vb. semptomlarla seyreden,
birden çok çeşidi bulunan depresyon; Latince kökenli bir sözcük olan
‘deprimere’ kelimesinin Türkçe karşılığını tanımlıyor.
Zihinsel yani ruhsal bir
rahatsızlık olan depresyon; Türkçe ’de iç karartıcı kelimesine tekabül
ediliyor.
Majör depresif bozukluk veya klinik depresyon olarak da isimlendirilen depresyon, sürekli üzüntü vermenin yanı sıra ilgi kaybına da yol açan bir duygu durum bozukluğudur. Depresyona giren kişilerin düşünceleri ve davranışları etkilenir. Bu durum, kişide meydana gelebilecek duygusal ve fiziksel sıkıntıların önünü açar. Depresyon hafife alınacak ve hemen geçebilecek bir problem değildir. Bilakis tedavi ihtiyacı doğuran tıbbi bir durumdur.
Majör Depresyon en sık görülen ve en tipik olan
depresyon türüdür. Tek bir semptom bile haftalar veya yıllar sürebilir ve
farklı belirtiler gösterebilir. Ancak her zaman iki haftadan uzun sürer. Majör
depresyon, depresyon çeşitleri arasında en şiddetli olarak değerlendirilen
türdür.
Majör Depresyon en şiddetli depresyon halidir.
Kişiler kendilerini yoğun bir şekilde üzüntülü, mutsuz, değersiz hissederler.
Birine majör depresyon tanısı konulabilmesi için depresyon belirtilerin en az
beş tanesinin görülmesi ve iki haftadan uzun sürmesi gerekmektedir.
Majör Depresyon, beynin işlevlerinde bozulma ve
düzensizliklerin yansıması olarak duygu, düşünce, davranış ve bedensel işlevlerde
bozulmanın ortaya çıktığı belirtiler kümesidir. Her hastada tüm belirtiler bir
arada olmayabilir.
Majör Depresyon Çeşitleri
Majör Depresif Bozukluk, duygularımıza, düşünce yapımıza ve davranışlarımıza etki eden psikolojik bir rahatsızlıktır. Herhangi bir yaşta veya zamanda görülebilen depresyon oldukça yaygın bir rahatsızlıktır.
· Neredeyse tüm faaliyetlerde belirgin şekilde azalmış ilgi veya zevk
· Neredeyse her gün yorgunluk hissi
· Depresif ve kederli ruh hali,
· Geleceğe dair umutsuzluk,
· Normal rutinde yapılan aktivitelere karşı ilgi ve zevk kaybı,
· İştahtaki değişimlere bağlı olarak fark edilir ölçüde kilo alma ya da kilo verme,
· Uyku düzeninde bozulma (çok veya az uyuma),
· Enerjide azalma,
· Değersizlik veya suçluluk hissetme,
· Dinlenememe ya da yavaş hareket etme, yavaş düşünme
· Ölüm ve intihar düşüncelerinin sürekli gelmesi
· Konsantrasyonun bozulması ve kararsızlık
· Ciddi oranda kilo kaybı veya kilo alma
· Dalgınlık, unutkanlık, kötümserlik gibi olumsuz duygular
· Kişinin aklından geçenler ile gerçek hayattaki olayların doğruluğunun karışması
· Mesleki ve sosyal hayattaki kısmi bozulmalar bunların bazılarıdır.
Manik Depresyon; İki Uçlu Mizaç
Bozukluğu ya da Bipolar Duygulanım Bozukluğu olarak da bilinen bir
rahatsızlıktır. İki uçlu denmesinin sebebi de hastalığın kendisinden
kaynaklanıyor.
Bipolar bozukluk (aynı zamanda
manik-depresif bozukluk olarak da isimlendirilir) mani dönemlerinde aşırı coşkunluk
ve depresyon dönemlerinde aşırı çökkünlük şeklinde kendini gösteren ve duygu
hali, enerji, düşünce ve davranışlarda ciddi dalgalanmalara neden olan bir
rahatsızlıktır.
Bipolar bozuklukta görülen bu dalgalanmalar, duygu halinde olan sıradan ve geçici değişikliklerden ibaret değildir; haftalar ya da aylar boyunca aralıksız süren aşırı coşkunluk ve aşırı çökkünlük durumları söz konusudur ve kişinin işlevselliğine zarar verecek şekilde şiddetlidir.
Manik Depresyon Dönemi Özellikleri
Bireyler mani dönemde daha enerji dolu, neşeli ve heyecanlı olurlar. Bu dönemde bireyler şu davranışları gösterebilir:
· Az uyuma
· Çok ve hızlı konuşma
· Enerjik hissetme
· Yeni işler yapmak için hevesli olma
· Heyecanlı olma
· İyimser olma
· Ani karar değiştirme, farklı düşünceleri aynı anda söyleme
· Odaklanmada ve dikkatte azalma
· Daha fazla cinsel istek hissetme
· Alkol ve uyuşturucu kullanma
· İştahsızlık / Aşırı iştahlı olma
· Çok hızlı şekilde sinirlenebilme
· Aşırı neşeli olma
Bu davranışların çoğunluğu bipolar bireylerde mani
dönemde görülür.
Ağır depresyonda olduğu
bilinmesi için yaşam tarzında olan değişiklikler takibe alınır ve hastalığın
süreci takip edilir. Ağır depresyondaki hasta bir psikiyatriye gitmeyi istemez
ben hasta değilim deli miyim der.
Ağır depresyon, ilk
olarak, fiziksel, psikolojik ve zihinsel belirtilerle ortaya çıkar. Hayattan
keyif almamak, rutin işleri yerine getirememek, hastalığın en belirgin özelliklerindendir.
Ağır Depresyon Belirtileri:
· Kendini değersiz hissetme, çaresizlik ve anksiyete bozukluğu görülür.
· Her konuda ilgi kaybı yaşanır.
· Günün çoğunda, özellikle de sabahları depresiftir.
· Kişi hayattan zevk alamaz. Kötümser düşünce, karamsarlık, umutsuzluk ve kederli duygu durumu yaşar.
· Motivasyon kaybı nedeniyle gelecekle ilgili hedef belirlemek hedefe odaklanabilmek zorlaşır.
· İştahsızlığa bağlı kilo kaybı yaşanır. Aşırı yemeye bağlı olarak kilo alma görülür.
· Dikkat dağınıklığı, unutkanlık ve panik atak durumları artar.
· Ağır depresyon geçiren birey kendine zarar verebilir.
· Genellikle sanrılar, halüsinasyonlar, sersemlik hissi, intihar ve ölüm düşünceleri olarak görülmektedir.
· Bireyin kendisine ve çevresine güveni azalır. Kendini yalnız hissedebilir.
· Kişi sosyal çevresinden uzaklaşmaya başlar.
· Motivasyonu düşer, enerjisi azalır, kişi çok hızlı yorulur.
· Ağır depresyonla beraber kişide mide ve bağırsak sorunları yaşanır.
· Kişi sürekli olarak geçmişte yaşamaya başlar.
· Cinsel isteksizlik oluşur.
· Unutkanlığın olması.
· Kişinin yeni şeyler öğrenememesi.
· İş performansının düşmesi.
Tedavi edilebilir zihinsel bir
rahatsızlık olan depresyonu, birçok hasta toplum tarafından kendisine zayıflık,
kötü bir durum, utanç gibi çeşitli damgalar nedeniyle tedavi ettirmemektedir.
Oysa depresyon da diğer rahatsızlıklar gibi tıbbi bir rahatsızlıktır. Depresyon
tedavisi ağırlık derecesine göre belirlenmektedir.
Hafif ve yeni ortaya çıkmış olan
rahatsızlıklarda doktor gözetiminde tedavi uygulanırken, orta dereceli ve ağır
depresyonda başka önlemler almak gerekmektedir. Ayrıca tedaviye zaman vermek de
gerekmektedir. İlaçla ve psikoterapötik uygulanan tedavinin etkilerini
göstermesi çoğunlukla zaman almaktadır.
Öncelikle;
Mutlaka bir psikiyatri
hekimine muayene olun. Bu doğrultuda verilen ilaçları düzenli kullanmaya,
oluşabilecek yan etkileri belirli aralıklarla doktorunuza bildirmeye özen
gösterin. Bu doğrultuda doktorunuz ilaçlarınızın yeniden düzenlenmesi, doz
artışı ve azaltışı gibi değişiklikler gerçekleştirebilir.
Mesleğinde tecrübeli bir klinik psikologdan yardım alın. Depresyon
ciddi bir psikiyatrik problem olduğundan bu alanda çalışan, uzun süreli
psikoterapi eğitimleri bir uzman desteği faydalı olacaktır.
Depresyon belirtileri hissediyorsanız şunları deneyin:
· Uzman doktorunuz veya psikoterapistinizle açık şekilde konuşun
· Uzman psikoterapistinizin tavsiyelerine uyun
· Arkadaş ve aile bireylerinizle aktif bir şekilde iletişim kurun
· Umutsuzluğa kapılmayın
· Gerekli olduğu süre boyunca tedavi olun
· Küçük ve erişilebilir hedefler belirleyin
· Birileri için iyi bir şeyler yap
· Kendine hedefler belirle
· Ödül sistemi oluştur
· Bugünde kal anı hissedin
· Anlatmaktan çekinmeyin
· Beslenme şeklini değiştir
· İnsan ve medya detoksu yap
· Uyku düzeni sağla
· Egzersiz ve meditasyon yapın
· Otuz dakika yürüyüş yapın
· Parka çıkın
· Evi temizlemeyin
· Hobilerinize tutunun
· Sosyalleşmeyi ihmal etmeyin
Folik asit, araştırmalar sonucunda depresyon
hastalarının çoğunda folik asit eksikliğinin olduğu görülmüş olup bu hastalarda
folik asit içerikli besinler tüketilmesi önerilmektedir.
B Vitaminler, B
vitaminleri sinir sistemi üzerindeki etkilerinden dolayı depresyona da son
derece de iyidir. B 6 vitamini eksikliklerinde kişide endişeli durumlar artar.
Sakinliğini koruyamaz bu nedenle avokado, ıspanak, tavuk, elma ve B 6 vitamini
bakımından zengin besinler tüketilebilir.
Demir, vücuttaki
demir seviyelerindeki düşmelerden kaynaklı depresyonlarda, et, baklagiller
bolca tüketilip eksik olan demir miktarı yerine konmalıdır.
E vitamini, eksikliklerinde
ise kırmızı kan hücrelerinin sağlıklı kalmasını engeller. Bunun içinde E
vitamini bakımından zengin olan kuru yemişler, sebze ve meyveler tüketilmesi
depresyona iyi gelir.
Çinko, depresyona ne iyi
gelir sorusunun bir diğer cevabı da vücuttaki eksik çinko miktarını
yerine koymaktır. Bunu da kabak çekirdeği ve tam tahıllar ile yapabiliriz.
Selenyum, en çok depresyonla savaşan selenyum ise mantarlar ve deniz ürünleri sayesinde alınır.
Omega-3, balık ve ceviz de depresyon konusunda oldukça faydalı iki besindir. İçerisindeki omega-3 sayesinde depresyonla etkili bir şekilde savaşır. Özellikle de çok soğuk sularda yaşayan somon, uskumru ve ton balığı gibi balıklar omega-3 bakımından daha zengin olduğu için daha faydalıdır. Bazı çalışmalarda yüksek oranda balık tüketen toplumlarda depresyon oranı oldukça az görülmektedir.