Yaşanılan doğal afetlerden doğrudan veya dolaylı olarak
etkilenmekteyiz. Bir yakınımızın başına geldiğine şahit olmamız veya medyadan
görerek/duyarak şahit olduğumuz dolaylı travma açısından konuyu ele almak ve
çocuklara bu durumun nasıl aktarılacağından bahsetmek istiyorum.
Medyadan, okuldaki arkadaşlarından duyarak depreme şahitlik
eden çocuklar alt ıslatma, okula gitmek istememe, oyun oynamaktan kaçınma,
depreme yönelik kabuslar görme, parmak emme gibi tepkiler verebilirler. Tüm
bunlar doğaldır. Çünkü ortada hayatın akışına ters bir durum vardır ve bu tarz
tepkiler de “anormal tepkilere verilen normal tepkiler” kategorisinde ele
alınır.
Çocuklarınıza nasıl yaklaşmanız gerektiği hususunda
bilgileri sizle paylaşmak istedim:
1. İyi Bir Dinleyici olun
Çocuğunuzun bu dönemde ihtiyacı olan şey duygularını ifade
etmektir. Duygularını ifade eden çocuğun susturulması veya konunun kapanması
onu çaresiz hislerini perçinleyebilir. Bu açıdan kaygısını, korkusunu,
üzüntüsünü dinlemek ve anlamaya çalıştığınızı göstermek ona iyi gelecektir.
2. Deprem Hakkında Bilgi Verin
Çocuğunuzun deprem hakkında sorular sorması gayet doğaldır.
Bu noktada çocuğunuzun yaşına uygun olarak cevaplar vermeniz iletişimin püf
noktası olacaktır. 9 yaş altı çocukların anlama düzeyine uygun olarak, depremin
“yerin sallanması sonucu evlerin de sarsılması ile sonuçlanan bir durum
olduğu”ndan kısaca bahsedilebilir. Yaşı daha büyük çocuklar için deprem
hakkında bir takım bilgiler araştırılarak sunulabilir. Belirsizliğin endişe
yarattığı böyle durumlarda konu hakkında bilgi vermek kendini iyi hissetmesini
destekleyecektir.
3. Güvende Olduğunu Hissettirin
Çocuğuzun zedelenen güven duygusunu öncelikle konuşarak
anlamaya çalışın. Daha sonra kendini güvende hissetmesi için ona nelerin iyi
geleceğini saptamaya çalışın. Kimi çocuk için ailesi ile deprem çantası
hazırlamak gibi adımlar, kontrol duygusunu kazanmasına yardımcı olurken; kimi
çocuk için depreme dair hazırlık yapmak rahatsız edici olabilir. O nedenle
çocuğu istemediği davranışa zorlamamak önemlidir. Değerli olan tavır, onun
ihtiyacına uygun davranmaktır. Çocuğunuza bu dönemde sarılarak, konuşarak da
yanında olduğunuz hissini verebilir; Böylece güvende hissetmesine yardımcı
olabilirsiniz. Ayrıca ailenizle bir masa etrafında toplanarak yapacağınız akşam
sohbetleri, beraber yapacağınız hafta sonu yürüyüşleri ile çocuğunuzun
kaygısını aile dinamiklerinizi kullanarak hafifletebilirsiniz.
4. Rutinlerini Bozmayın
Rutinler ne ise aynı şekilde devam etmek önemlidir. Eğer okul çağında bir çocuk ise derslerine katılımı mühimdir. Hayat akışının devam ettiğine dair algısını destekleyen rutinleri yapması için teşvik edilmeli. Eğer rutini yok ise ufak değişiklikler kazandırarak çocuğa kontrol edebileceği rutinler sunmak önemlidir. Rutinler çocuk için güvende hissetmesini sağlayacaktır. Ancak önemli nokta şudur ki, çocuğunuz okula gitmek, arkadaşlarıyla oynamak gibi rutinlerini yerine getirmek istemiyorsa onu zorlamamalısınız. Travma nedeni ile verdiği bu tepkilerin normal olduğunu söyleyebilir, hislerini dinleyebilir ve yanında olduğunuzu hissettirebilirsiniz. Ama rutinlere dönme konusunda gösterdiği direnç uzarsa bu konuda uzman desteği almalısınız.
5. Konuşmak İstemiyorsa Zorlamayın
Çocuklar bazen duygularını kelimelerle ifade etmek
istemeyebilir veya duyguları tam ifade edecek kelimeleri seçemeyebilir.
Duyguları tanımlama konusunda zorluk yaşadığını düşünüyorsanız, duygularını
ifade etmesinde yaşına uygun olarak destekleyici olabilirsiniz. Bu konuda
duygularını ifade etmesine yardımcı olacak çocuk kitapları alabilirsiniz. Okul
çağı öncesi çocuklar oyun oynayarak duygularını ifade etmeye daha eğilimli
olacaklarından, çocuğunuz ile oyunlar oynayabilirsiniz. Oyun oynama, çocuğunuzun
duygu ifadesi için çok önemlidir. Ayrıca oyun oynadığı esnada gözlemlemek,
çocuğunuzun o anki duygularını anlamanızda yardımcı olacaktır.
10 yaş üstündeki çocuklar da konuşmak istemiyor ise
zorlamamak gerekir. Olgunlaşmayan duyguları bir anda açmaya çalışmak, olmayan
meyveyi dalından almaya benzer. Acı bir tat verir. O nedenle çocuğun
duygularının oluşması için güvenli zemini sunmak ve kendisi ne zaman hazır
hissederse dinlemek için orada olduğunuz mesajını vermeniz iyi hissetmesi için
yardımcı olacaktır.
6. Somutlaştırın
Soyut olan duyguların somutlaştırılmasına yardımcı olacak
şekilde resimler çizmesini desteklemek, oyunlar oynamak kendisini daha iyi
ifade edeceğinden kaybolmuşluk hissinin de azalmasına yardımcı olacaktır.
Bunların yanı sıra çocuğunuza, deprem bölgesindeki bireyler için yardım çantası
hazırlamayı teklif ederek hem durum karşısında bir şeyler yapabileceği hissini
kazanmasını destekleyebilir, hem de dayanışma duygularını pekiştirmesine
yardımcı olabilirsiniz. Ama burada dikkat edilmesi gereken nokta, çocuğunuzun
yapmak istemediği bir şey için onu zorlamamaktır. Eğer bir şey yapmak için kendisini hazır
hissetmiyorsa onu zorlamamak kontrol duygusunu hissetmesi konusunda faydalı
olacaktır.
7. Duygusal Tepkinizi Yanısıtırken Dikkat Edilmesi Gerekenler
Yetişkin olarak üzülmeniz, kaygılanmanız, korkmanız, öfkelenmeniz çok normal… Duygularınızı çocuklarınızla konuşmanız ve paylaşmanız çok önemlidir. Herkesin korkabileceği, endişelenebileceği konusunda bilgiler vermek ve bu duygularınızı çocuğunuzla paylaşmak ona yalnız olmadığı konusunda mesajlar verecek ve iyi hissetmesini destekleyecektir. Ancak eper duygularınızı düzenleyemediğinizi fark ediyorsanız bu konuda dikkatli olmalısınız. Çünkü çocuklar böyle anlarda nasıl tepki verecekleri, duygusal olarak ne hissetmeleri konusunda yetişkinleri referans almak isteyebilirler. Eğer büyük kaygı tepkileri veriyor, öfke patlamaları yaşıyorsanız çocuğunuz bir anda değişen bu duygusal haritada kaybolmuş ve güvensiz hissedebilir. O nedenle kendi iyi oluşunuzu destekleyecek şeyler yapmanız da çok önemlidir. Çocuğun iyi hissetmesi ebeveyne bağlıdır. Bu tarz problemler yaşıyorsanız eşinizle veya güvendiğiniz birileri ile konuyu konuşabilir, sosyal ve duygusal destek alarak başa çıkmayı deneyebilirsiniz. Gerçek haber almanızı sağlayacak yerler dışında “duyguları deşici” videolar, fotoğraflara bakmaktan kaçınabilirsiniz. Eğer hala kendinizi iyi hissetmediğinizi fark ediyorsanız öncelikle kendi bireysel iyi oluşunuz için psikolojik destek almalısınız.
Uzman Klinik
Psikolog İlkay Dingeç