Kraniosakral Terapi , son derece nazikçe ve yumuşak bir
şekilde uygulanan fakat aynı zamanda son derece güçlü bir terapidir.
Basit ağrı ve acılardan, inatçı kronik sağlık sorunlarına kadar pek çok alanda
yardımcı olabilecek bir terapidir. Kraniosakral Terapi, terapistin vücuttaki
"kranial ritmi”ni kontrol ederek kuyruk sokumundan kafatasına kadar olan
bölgenin belirli noktalarına hafif basınç uyguladığı bir terapidir.
Kraniosakral Terapi, vücut içi sıvısının hareketliliğine ve dengelenmesine,
merkezi sinir sistemindeki negatif etkilerin ortadan kaldırılmasına yardımcı
olur. CST, vücut kasları ve yumuşak dokunun rahatlaması, kemiklerdeki
hareketliliğin sağlanması ile vücudun kendi kendini iyileştirmesi durumunun öne
çıkmasını sağlar.
Kraniosakral Terapi sessiz ve huzurlu bir ortamda, hastanın bir yatağa giyinik olarak sırtüstü uzanması ile uygulanır. Bir Kraniosakral Terapi seansı 40 ile 60 dakika arası sürer ve terapi seansında çoğunlukla fiziksel, zihinsel ve duygusal olarak son derece derin bir gevşeme ve buna eşlik eden bir hafiflik ve rahatlık duygusu deneyimlenir. Kraniosakral sistem, merkezi sinir sistemi, serebrospinal sıvı, bunu tutan ince zar, kafatası ve kuyruk sokumu (sacrum) kemiklerinden oluşur. Bu sistemde derin ve ritmik bir nabız atışına benzer bir atış vardır. Buna "Yaşam Nefesi" denir. Kraniosakral sistemdeki Cranial ritm, insan vücudundaki en temel, en derindeki ritmdir. Vücudun fiziksel olarak 3 ritmi vardır: Kalp atışı ritmi, nefes alış veriş ritmi ve Cranial ritm. Doğarken ilk başlayan ritm ve ölürken son duran ritm Cranial ritmdir. Cranial ritm tüm fiziksel vücudun ritmini koordine eder. Yani, fiziksel vücut bir travmadan veya bir yaralanmadan dolayı acı çekerse, bu olay bir şekilde Cranial ritmi etkiler veya engeller. Kraniosakral sistemi varlığımızın her bir parçasını içerir, çünkü varlığımızın her bir parçasını etkiler ve her bir vücut parçasından da etkilenir. CST, terapistin hem tanı, hem de terapi için ellerini son derece nazik ve yumuşak bir şekilde hasta üzerinde uygulaması şeklinde yapılır. Tedavi boyunca bu nazik ve yumuşak el hareketleri, ayaklar, dizler, karın, göğüs kafesi, baş gibi temel bölgelerde uygulanır.
Kraniosakral Terapi uygulayan kişi, bu hafif dokunuşlarla, hastanın
Kraniosakral sistemi ile iletişime geçer ve vücudun temel yapı taşlarından
kaynaklanan, vücut ritminde güçlükle algılanabilecek hareketleri tespit eder.
Bu hareketler vücudun tüm dokularında ifade bulan Kraniosakral hareketlerin,
yani Kranial ritmin bir yansımasıdır. Terapi sırasında hasta genellikle
kendisini çok gevşemiş hisseder. Vücudun yapısı ve dokuları serbest kaldıkça,
zaman zaman hafif bir ürperti, ısı, karında gurultu gibi hafif fiziksel etkiler
hissedilebilir. Zaman zaman duygusal tepkiler de görülebilir. Mutluluk anıları,
üzüntülü anılar hatırlanabilir ve bunlar iyileşmenin olduğunu gösteren değerli
belirtilerdir. Birkaç tedavi seansı sonucunda vücut kendi şifa yeteneğini geri
kazandıkça, verilen yanıtlar da daha hızlı olacaktır.
Kraniosakral Terapi Ne Kadar Uygulanmalı? Seans sayısı tamamen hastanın içinde bulunduğu durum ile ilgilidir ve ilk seans sonunda genel resim ortaya çıkar. Sağlanan faydanın kalıcı olması için minimum 4 seans tavsiye edilir. Kronik, güçsüzleştirici hastalıklarda veya ciddi yaralanmalarda, daha uzun süreler çalışmak gerekir.
Stres, Depresyon, duygusal sorunlar
Somatik Rahatsızlıklar
Spordan kaynaklanan sorunlar
Ses ve Opera sanatçılarının boyun ve ağız içi kaslarının
rahatlatılması
Konuşma sorunu olanların ağız bölgesi stresi
TMJ (Çene kilitlenmesi ağrısı, diş kilitlenmesi)
Migren, baş ağrıları
Kronik yorgunluk
Vücut hareket ve dengesi ile ilgili sorunlar
Merkezi sinir sistemi sorunları
Boyun ve bel ağrıları
Öğrenim bozuklukları
Hiperaktivite
Bebeklerde uykusuzluk
Ortopedik bozukluklar ve diğer ağrılar
Kraniosakral Terapi, en güvenli holistik tedavi yöntemlerinden birisidir. Tamamen vücudun dinlenmesi ve kendi kendini iyileştirmesinin sağlanması prensibine dayalıdır.
Kraniosakral Terapi Ne Kadar Uygulanmalı?
Seans sayısı tamamen hastanın içinde bulunduğu durum ile ilgilidir ve ilk seans sonunda genel resim ortaya çıkar. Sağlanan faydanın kalıcı olması için minimum 4 seans tavsiye edilir. Kronik, güçsüzleştirici hastalıklarda veya ciddi yaralanmalarda, daha uzun süreler çalışmak gerekir.
Seans sayısı tamamen hastanın içinde bulunduğu durum ile ilgilidir ve ilk seans sonunda genel resim ortaya çıkar. Sağlanan faydanın kalıcı olması için minimum 4 seans tavsiye edilir. Kronik, güçsüzleştirici hastalıklarda veya ciddi yaralanmalarda, daha uzun süreler çalışmak gerekir.