Otonom sinir sistemi iki bölümden oluşur: Özellikle dış ortamdaki tehlike,
saldırı vb. durumların varlığında ‘’savaş veya kaç’’ yanıtına neden olan
sempatik sinir sistemi ve bedeni sakinleştiren, büyüme ve gelişmeyi sağlayan,
daha çok içsel özellikleri olan, kısaca ‘’dinlen ve sindir’’ olarak belirtilen
parasempatik sinir sistemi.
Stres (bedende fiziksel ve ruhsal yük oluşturan her şey) otonom sinir
sisteminde fonksiyon bozukluğuna yol açan en önemli etkenlerden biri olarak
göze çarpmaktadır. Sıklıkla sempatik sistemi aktive ederek bedende ‘’savaş veya
kaç’’ yanıtına neden olmaktadır.
Akut stres sürecinde hayat kurtarıcı olan bu durum kronik stres durumunda
psikososyal ve fiziksel rahatsızlıklara sebebiyet vermektedir.
Stresli kişilerde tam manasıyla dinlenme sağlanamadığı ve sürekli sempatik
sistem aktivasyonu ile bedende ‘’savaş veya kaç’’ yanıtı oluştuğu için,
özellikle bu kişilerde; hipertansiyon, obezite, depresyon, kronik ağrı, uyku
bozuklukları, kronik yorgunluk, mide-bağırsak rahatsızlıkları, bağışıklık
sistemi ile ilgili bozukluklar gibi rahatsızlıklar görülebilmektedir.
Sporcularda ise sempatik sinir sisteminin aşırı aktivasyonu spor performansında
azalmaya, spor aktivitesi sonrası ise yetersiz dinlenme ve restorasyona neden
olmaktadır.
Aşırı sempatik aktivite kardiyovasküler sistemde yüklenmeye neden olduğu için
spor aktivitesi sırasında kişide kalp damar sistemi rahatsızlıkları riskini de
artırmaktadır.
Otonom sinir sistemimizin temel sinirlerinden olan Vagus (10.Kranial) Siniri,
özel geliştirilmiş bir kulak aparatı sayesinde stimüle edilerek parasempatik
sistem aktivasyonu sağlanabilmektedir.
Bu sitimülasyon işlemine vagus terapi denir ve otonom sinir sisteminin
dengesinin bozulduğu tüm hastalıklarda kullanılır.