"Litoterapi" kelimesi Yunanca "lithos" (taş) ve "therapeia" (şifa) kelimelerinden gelir ve kelimenin tam anlamıyla "taşlarla şifa" anlamına gelir. Sağlığımızı iyileştirmek için taşlarda ve minerallerde bulunan enerjileri kullanmayı amaçlayan bir terapidir.
Litoterapi, kristallerin enerjilerinin insan vücuduna yayılarak organizmayı düzene sokmasının bilimi ve sanatıdır. Uyum, canlandırma ve denge sağlamak amacıyla kristallerden yararlanmayı ifade eden, oldukça geniş kapsamlı bir geleneksel terapi yöntemidir.
National Geographic’e göre, Wisconsin-Madison Üniversitesi’ndeki bilim adamları tarafından yapılan bir araştırma, Avustralya’da, 4,4 milyar yıl öncesine ait keşfedilen küçük bir Zircon parçasının, Dünya’da bulunan en eski nesne olduğunu ortaya koymuştur. Birkaç milyar yıl önce, dünyada bildiğimiz “canlı çeşitliliği” yokken, taşlar ve kristaller oluşmaya başladı.
Binlerce yıl önce, eski Mısır'da, Hint Ayurvedik metinlerinde veya geleneksel Çin tıbbının ilk incelemelerinde, kristallere ve minerallere tedavi edici özellikleri olduğu keşfedildi. Keltler, Aztekler, Mayalar ve diğer birçok Asyalı veya Kızılderili halk, mineral bilimiyle ilgilendi. Fiziksel ve ruhsal yönden iyi hissetmeyi amaçlamışlardır.
Kullanılan mineral ve kristal türlerine bağlı olarak, litoterapi seansı ayrıca aşağıdakilere yardımcı olabilir:
• Taşların ve minerallerin tedavi edici özellikleri vardır. Taşlar titreşimler yayarlar, temas halindeki veya en azından yakındaki kişinin sağlığına etki edebilen vücut rezonansına faydalı olmaktadırlar.
• Mineral ve taşların olumlu plasebo etkilerini destekleyen çalışmalar vardır.
• Stresi azaltın ve kaygı düzeylerini azaltın
• Duygusal refahı teşvik etmek
• Uykuyu iyileştirir
• Sezgiyi geliştirir
• Kırmızı kan hücresi sayısını artırma özelliği vardır.
• Güveni artırır.
• Yorgunluk ve halsizliğe iyi gelir.
• Uyku bozukluklarına kullanılır.
• Eklem ağrılarına
• Özgüven eksikliği.
• Taşların yenileyici ve canlandırıcı özellikleri vardır.
