Hücum Terapisi Nedir?

Hücum Terapisi Nedir?

Hücum Terapisi Nedir?

Psikoterapinin birçok tekniği ve kuramı vardır. Her bir teknik danışana göre belirlenir ve ona göre bir etki yaratır. Bazı teknikler, semptomların ya da belirtilerinin giderilmesi odaklı iken bazıları belirtilere neden olan kaynağın tespit edilmesi ve bu kaynağın dönüştürülmesi amacını taşımaktadır.

Psikoterapide yüzlerce ekol vardır bunlardan biri semptomu ortadan kaldırmak için uygulanan ekoller bir kısmı ise semptomun köküne inen terapi ekolleridir. Bu noktada Dr. Tahir Özakkaş’ın geliştirmiş olduğu hücum terapisi, semptomun arkasındaki temel yapıya odaklanan ve danışanı derinlemesine inceleyen bir psikoterapi modelidir.

Amaç, danışanı yeni edindiği sağlıklı davranış-duygu-düşünce kalıpları ile iletişim biçimlerinin yeni sorunlara/travmalara dayanıklı hale getirmektir. Bu anlamda Hücum Terapisi, semptomlardan ziyade kaynağa yönelik olarak çalışılan, bu çalışma sırasında davranışçı, bilişsel, dinamik, varoluşsal tekniklerden danışana, danışanın sorunlarına bağlı olarak seçilen bir ya da birkaç tekniğin bir arada kullanıldığı bir psikoterapi sürecidir.
Hücum Terapisi Nasıl Uygulanır?
Sıkıştırılmış yoğun seanslar halinde uygulanan hücum terapisi, kısa bir zaman içerisinde ciddi mesafeler kat etme amacıyla uygulanan bir psikoterapi yöntemidir. Bazı sorunlarda sonuca ulaşmanın kestirme yolu olarak görülürken bazı sorunlarda sağlam bir başlangıç yapma anlamına gelmektedir. Yaşanan probleme ve kişilik yapısına göre 30-40 seans arasında (15-20 gün içinde tamamlanır.

Hücum terapisi, danışan için; anlatma, bilgilendirme, kavrama, içgörü, hayata geçirme, travmaya dayanıklı hale gelme aşamalarını içeren bir süreçtir. Bu süreçte, ilk 15-20 günlük süreç danışanın hayat öyküsünü anlatması, hayat öyküsü kapsamında soy ağacından başlanılır. Çünkü psikolojik rahatsızlıkların önemli bir kısmına, içinden çıktığımız kök ailede yaşanmış sorunlar sebep olmaktadır.

Aile içinde şiddet, intihar, cinayet, düşük, kayıp ve yas, ana baba rollerinde uygunsuzluk, aile üyelerinin ilişki ve iletişim biçimleri, aile üyelerinin kişilik örgütlenmelerindeki sağlıksız tutumlar gibi sebeplerden dolayı sistemde bir bozulma varsa; bu durumdan aile fertlerinin hepsi, hatta – etkisinin derinliği oranında – gelecek kuşaklar da etkilenmektedir. Aile faktörünün, bireyin psikolojik yapısı üzerine olan etkisi kaçınılmazdır. Bu etkileri ortaya çıkarmak için yaklaşık 10 seans ailenin öyküsü alınır ve formüle edilir.

Sonraki 10-12 seansta ise danışanın doğumundan bugüne kadar olan yaşam öyküsü sansürsüz-detaylı bir şekilde- ele alınır. Kişinin yaşadığı olaylar, anılar, duygular, rüyalar terapist için son derece önemli ve değerli verilerdir. Bu veriler terapist için kan testi, tomografi, röntgen sonuçları gibidir. Terapist, hepsini analiz ve formüle ederek danışanın kendilik yapısını, kişilik örgütlenmesini, bilişsel şemalarını kısacası bir nevi ruhsal haritasını çıkarmaya başlar. Bunu büyük bir yap-boza da benzetebiliriz. Sabır ve sebatla her bir yap-boz parçasının yerini bulmaya ve bütünleştirmeye doğru ilerlemeye benzetebiliriz. Bu süreç terapist için olduğu kadar danışan için de zorlu ve yorucu bir süreçtir. Çünkü danışanın gerçekleştirdiği yoğun terapilerde, bastırmış olduğu pek çok duygu kısa sürede ortaya çıkar ve bu durum kişi için oldukça zor ve yorucudur. Ayrıca bu duyguların terapistle paylaşılarak çalışılması, ego güçlenmesi için oldukça önemlidir. Seanslar sonrasında ise çoğu danışan kendini oldukça yorgun, bitkin ve hatta bazı durumlarda agresif hissedebilmektedir.

Son aşamada ise psiko-eğitim çalışılmaktadır. Bu bölümde danışan; ruhsal sisteminin haritasını, doğumundan bu yana ailesi ve sosyal ortamı içerisinde kendisini nasıl ve neden öyle konumlandırdığını, sorunlarıyla ilgili hangi baş etme mekanizmalarını kullandığını kişisel olarak fark etmeye, kendisini daha sağlıklı anlamaya ve anlamlandırmaya başlar.

Terapist ruhsal aygıtın oluşumunu, savunma mekanizmalarını ve psiko-gelişim aşamalarını, danışanın hikayeleriyle örtüştürerek anlatır. Böylece hücum terapinin yoğun kısmı tamamlanmış olur ve bugüne gelinir. Haftada bir idame çalışmaları başlar, şimdi ve şu an çalışılır. Bu aşamada artık danışanda kendisi ve yaşadıklarıyla ilgili farkındalıklar oluşmaya başlamıştır. Bu farkındalığı kavrama, içselleştirme ve yaşamına uygulama aşamasına geçilmiştir. Şimdi ve şu an idamelerde önce haftada bir, sonra 15 günde bir ve ayda bir olmak üzere çalışılır. Bütün süreç genellikle 2-6 ay arasında tamamlanmaktadır.

Hücum Terapinin Etkili Olduğu Durumlar:

Danışanlar yaşadıkları bir problem ya da semptom ile kliniklere başvururlar. Temel motivasyonları; hayatlarını kötü etkileyen hayat kalitelerini düşüren bu rahatsızlıklardan kurtulmak isterler. Bu semptom Obsesif kompulsif bozukluk, panik bozukluk, kaygı bozuklukları, depresyon, cinsel işlev bozuklukları, terkedilme korkuları değersizlik, yetersizlik, öfke negatif duygulardan ve sorunlarda yararlı olduğu gözlenmektedir.

Yorumlar

YORUM YAPMAK İÇİN GİRİŞ YAPIN